Şimdi Ara

Uyarıyorum:Bundan sonra dizel araba almayın!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
181
Cevap
2
Favori
18.477
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
36 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Evet, bu zamana kadar yapılan algılar sayesinde millet 30-40 bini bulan dizel farklarına bile razı olarak dizel aldı. Pompa fiyatları da dizel lehine çok avantajlıydı. Ayrıca dizelin daha az yakması ile insanlar adeta benzinli araçlara düşman oldu.

    Ve balon yavaş yavaş sönmeye başladı.

    Gün itibariyle arada kuruş farklar kaldı. Çok kısa zamanda tüm dünyada olduğu gibi benzin mazottan daha ucuz olacak.

    Zaten ülkemizde de rafineri fiyatlarına bakarsanız benzin mazottan ucuzdur ancak benzinin vergisi fazla olduğu için pompa fiyatları fazlaydı.

    Ben gidişatın hızlı bir şekilde benzin lehine ucuzlayacağını tahmin ediyorum.

    Pompada benzinin mazottan ucuz olması+avrupada dizel yasaklarının yansımaları+otomotiv sektörünün dizelden kurtulmak için yaptıkları çalışmalar gibi parçalar birleştiğinde bu motorların ticari amaçla bile kullanılmasının avantajları yok olacak gibi.

    Bu saatten sonra mantıklı düşünen kimse turbo benzin yerine dizel almak gibi hata yapmasın.

    En kötü benzin+lpg takılın ama dizele bulaşmayın derim.







  • Kendimi bildim bileli, yani 32 yıldır benzinli araç kullanıyorum. Bunca yıl dizel tarafında neler oluyor diye de merak etmedim açıkçası. Hepimiz biliyoruz ki dizelin hem sıkıştırma oranından hem de yakıt fiyatından dolayı ekonomik olması dizel araç fiyatını etkiledi. Ancak son zamanlar bu yakıt rakamlarının neden kafa kafaya geldiğine baktığımda garip bir durumla karşılaştım. Forbes'teki bir makale 1994'ten 2018'e kadar benzin/dizel fiyat oranını grafiğe dökmüş. Ayrıca dizeldeki fiyat artışının nedenlerini de açıklıyor. Beni şaşırtan nokta dizelin benzini geçtiği tarihin 2004-2005'ler olması. Bugüne kadar dizelin fiyatı hep benzinden fazla olmuş.



    Makaleden anladığım kadarıyla, bunda en önemli faktör dizeldeki sülfürün doğaya ve insan sağlığına zararı (asit yağmurlarına neden olması ve insanda solunum yetmezliği etkisi). 1990'lardan itibaren çeşitli kısıtlamalar getirilmiş. Örneğin düşük yoğunluklu sülfür içeren dizel (ULSD) şartları başlamış. Bu kısıtlama dizel hammaddesinin çıkartılmasında veya dağıtım sonrası filtrelenmesinde maliyetleri arttırıyor. Yıllar geçtikçe de kısıtlamalar her alana yayılıyor. Örneğin bizim gibi ülkelerde halen ULSD kısıtlaması yok. Özetle ucuz dizel kullanıyoruz.

    Dizel üretimi ve dağıtımı yapan işletmelere 2020 başında Uluslararası Denizcilik Organizasyonu önemli bir kısıtlama getiriyor. Tüm denizcilik alanında ULSD şart olacak. Kabaca günlük 3.5 milyon varil hacminde olan yoğun sülfüre dayalı dizel ticaretine bir darbe bu.

    Gidişat bu işletmelerin ULSD standartına dönüşmeye zorlayacak. Bu geçiş ise uzun vadede yoğun sülfürlü dizel kullanan bizim gibi ülkeleri bir çıkmaza sokacak gibi görünüyor. Yani deniz bitti kara göründü demek yanlış olmaz.

    https://www.forbes.com/sites/rrapier/2018/08/26/why-diesel-prices-are-set-to-soar/#7fe2abe71f0c
    Psikolojik tarafı, bir defa borca harca katlanıp araç aldıktan sonra daha az yakacağını düşünerek gezmek rahatlatıyor insanları. Tüm resime bakmak gibi bir adetimiz pek yok.

    Diğer yandan bundan 10 yıl önce de 1.6 dizeller şehir içi 6-7lt yakıyordu, şimdi de öyle. Ancak 10 yıl önceki benzinli araçlar böyle değildi, modern benzinli otomobiller 9-10lt'lerden 7-8'lere düştüler. Dahası 1.3lt altı olanların vergi avantajı da var. Tamam dizel basınca bile yakıt çok artmaz, yüksek hızda daha az yakar vs de o eşiği geçtik artık. Deli gibi yol yapmayana az yakan modern bir benzinli daha uyguna geliyor.

    Gerçek manada ekonomi olarak bakarsak LPG'den başka yol yok bu ülkede. Bütün otomobillerin satışı çakılırken, garantili LPG'li Civiclerin satışı kaşına gözü hatrına artmadı. 5 yıl önce benzinle 80 kuruş olan fark 3tl'lere çıkmış, avantajının tartışması yok.
    Ya hu forumda dizel düşmanı bir güruh var, bunlar genelde 1.4 motor benzinli bir araba almış, parası 1.6 dizele yetmemiş insan güruhu gibiler.

    Kardeşim sen hiç dizele bindin mi ? arabayı yakıyorum, deli gibi gaza basıp deli gibi frene basıyorum, keyfim nasıl isterse öyle kullanıyorum, pati çekerek kalkıyorum yine de 7 litreyi geçmiyor, KUDUR.

    Sen ayağının altındaki yumurtayı hafif kaldır bakalım 10-12 litreler nasıl kolay geliyor.


    Herkes farkında benzinli motorun çok çok çok daha iyi olduğunu ama farkında olmak yetmiyor, bir de zengin olmak lazım, singer dikiş makinası gibi pürüssüzce çalışan 6 silindirli benzinli güzel bir motorun en güzeli olduğunun biz de farkındayız, dizelin yeri gelince traktör gibi çalıştığının da farkındayız ancak el mecbur.

    Kimse mecbur olmadan dizel çilesini çekmez zaten. Ben şahsen öyle dikkat ede ede sağ şeritte yavaş yavaş uyuz gibi araba kullanamam. Trafik kuralları dahilinde hız limitlerine ve duruma bağlı olarak a noktasından b noktasına en hızlı şekilde gitmeye çalışırım. Araba benim için beynimin bir köşesini işgal eden bir amaç olamaz asla, araçtır, kullanır geçerim, bir de o az yaksın diye narin davranamam ona.

    selametle, az taşlayın beni.
    Dostum insanın yaptığı her işin doğaya az-çok bir zararı var zaten. Doğaya hiçbir etki etmemek için ölü olmak lazım. :)

    Dizelin daha çok zararı var denmesi emisyon yüzünden. Şimdiye kadar bu konuda öne çıkan Karbondioksit salınımıydı. Örneğin bende Megane-4 1.6 var. CO2 salınımı 142 Gr/Km. 1.6 dizeli ise 103 Gr/Km. Sadece karbondioksit açısından bakarsak dizel daha temiz bile diyebiliriz.

    Ancak CO2 daha "organik" bir gaz. Doğada çevrimi yoğun olan bir gaz. İnsanlar, hayvanlar ve yanma ile doğaya CO2 salıyoruz. Ancak diğer taraftan fotosontez yapabilen canlılar da bunu kullanıp çevirebiliyor ve Karbondioksiti temizleyebiliyor. Ayrıca nispeten hafif bir gaz olduğundan atmosferde daha çok yükselip, daha çok parçalanabiliyor. Yani doğada zaten iyi işleyen bir CO2 çevrim mekanizması mevcut. Sorun bizim bunu doğanın işleyebileceğinden daha yüksek salmamız.

    Dizelde ise sorun ancak son senelerde gündemde ön sıralara yükselen nitrojen oksit (NOX) moleküllerinin salınımı. Bu gazlar CO2'ye göre çok daha zehirleyici. Sıvı (su-su buharı) ile birleşip asitlere dönüşebiliyor, bu ise canlı dokularında tahribata neden olabiliyor. Özellikle soluduğunuzda akciğerlerdeki su-su buharı ile bunu yapabildiğinden sağlığa çok daha zararlı.

    CO2 de suyla aside dönüşebiliyor ama çok daha zayıf ve tehlikesiz bir türe. Karbonik aside mesela. Her kola-gazoz vb içtiğinizde çıkan ve yuttuğunuz şey. Zaten insan kanında doğal olarak bulunan bir madde karbonik asit. Hücrelerden çıkan CO2 ve kandaki su sebebiyle. NOX ise bu bakımdan canlı metabolizmalarına çok daha yabancı ve çok çok daha zararlı bir madde.

    Ayrıca doağanın güçlü bir CO2 çevrim mekanizması varken, NOX için bu mekanizma çok zayıf. Fotosentez ile CO2 temizleyen geniş bir yaşam havuzu (bitkiler, algler vb) varken NOX kullanabilen-çevirebilen çok az canlı var. (genelde bakteriler) Dolayısı ile artan NOX salınımı artan CO2 salınımından daha büyük risk yaratıyor.

    Yine NOX bileşikleri CO2 molekülüne göre daha ağırlar. Bu da yer yüzeyine daha yakın kalmaları ve CO2'ye göre daha yüksek yoğunluk oluşması demek. Bu durum canlılara zarar verme oranını da artırıyor doğal olarak. Üstelik yeryüzeyine yakın CO2 birikimini temizleyebilecek bitkiler varken bu oran NOX için çok çok daha düşük seviyede.

    Atmosferde de CO2 moleküllerine göre dana az miktarda üst katmanlara yükseldiklerinden parçalanma miktarları da daha düşük. Yani aynı miktarda CO2 ve NOX salsak, NOX çok daha hızlı birikiyor. /hem parçalanması az, hem de CO2 fotosentez çevrimi gibi güçlü döngüsü yok)

    Bu yüzden son zamanlarda dizelin zararları (doğal ve doğru olarak) ön plana çıktı.
  • Dizel yakıtları benzinin yarısına dahi düşse bizim ülkemizde dizel araç fiyatları düşmez, tam tersine benzinli araç fiyatları artar. Yani günün sonunda halkın lehine bir sonuç oluşacağını sanmıyorum.
  • Bu yakıt fiyatları ile yıllık 30-40 bin km yapmadıkça sıfır dizel araç almanın mantığı kalmadı. Ancak gel bunu birde bizim millete anlat. Eline hesap makinesi alıp hesap yapmaktan aciz vatandaşımız ilk önce zarar edecek ki mevcut durumu anlayabilsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Acil Stop

    Bu yakıt fiyatları ile yıllık 30-40 bin km yapmadıkça sıfır dizel araç almanın mantığı kalmadı. Ancak gel bunu birde bizim millete anlat. Eline hesap makinesi alıp hesap yapmaktan aciz vatandaşımız ilk önce zarar edecek ki mevcut durumu anlayabilsin.
    Satarken geri alacak ya sozde verdigi farki, o bakimdan 5 yillik dizel-benzin tuketim farkini bayiye pesin pesin vermekte sakinca gormuyor bizim millet.



    Birde simdi prestij siralamasinda, dizel>benzin>benzin+lpg olduğu icin dizelin ayri bir cekiciligi de var.



    Hayirli gunler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: özgürwilly

    Dizel yakıtları benzinin yarısına dahi düşse bizim ülkemizde dizel araç fiyatları düşmez, tam tersine benzinli araç fiyatları artar. Yani günün sonunda halkın lehine bir sonuç oluşacağını sanmıyorum.
    Çok ilginç ve bir o kadar da doğru bir yorum. Elinize sağlık.
  • tamam almayız söz.
  • şirket araçları ile oradan oraya boşa gezenler düşünsün..
  • Çoğu firma şirketine araç almıyor. Eskisi gibi vergi avantajı kalmadı. Ağırlıklı olarak araç kiralanıyor orta ve uzun dönemli. Böylece hem kaskosu hem bakımı hem de lastiği ile uğraşmıyor. E kiraladıkları bu araçlar da filolarda dizel olarak var.

    TR de dizel araç satışı kolay kolay düşmez. Bunu düşürecek tek olgu hybrid - electric dönüşümü olacak. En kısa zamanda bunun yapılması ve özellikle trafiğin yoğun olduğu yollardaki benzin isatasyonlarına ciddi teşvikler getirilerek şarj istasyonlarının kurulması şart. Öteki türlü kimse elektrikli araç almaz hybrid daha mantıklı gelir.
  • Psikolojik tarafı, bir defa borca harca katlanıp araç aldıktan sonra daha az yakacağını düşünerek gezmek rahatlatıyor insanları. Tüm resime bakmak gibi bir adetimiz pek yok.

    Diğer yandan bundan 10 yıl önce de 1.6 dizeller şehir içi 6-7lt yakıyordu, şimdi de öyle. Ancak 10 yıl önceki benzinli araçlar böyle değildi, modern benzinli otomobiller 9-10lt'lerden 7-8'lere düştüler. Dahası 1.3lt altı olanların vergi avantajı da var. Tamam dizel basınca bile yakıt çok artmaz, yüksek hızda daha az yakar vs de o eşiği geçtik artık. Deli gibi yol yapmayana az yakan modern bir benzinli daha uyguna geliyor.

    Gerçek manada ekonomi olarak bakarsak LPG'den başka yol yok bu ülkede. Bütün otomobillerin satışı çakılırken, garantili LPG'li Civiclerin satışı kaşına gözü hatrına artmadı. 5 yıl önce benzinle 80 kuruş olan fark 3tl'lere çıkmış, avantajının tartışması yok.




  • Dızele gercekten bulasılmaz ıkıncı elde. Sıfırken garantı fln var ama servıse gıdonce eskıyen arabaların motorlarının bıttıgını ve sureklı bırcok masraf yapıldıgını gpruyorum. Yok enjektor ısemıs yok yagsız kalmıs adam 15-20 bın tlden asagı cıkamyor sanayıden

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uyarı için tşk'ler. Gerçekten bizi aydınlattın. Şimdi dizel sahibi herkezzz ben de dahil, araçlarımızı satıyoruz.
  • Kendimi bildim bileli, yani 32 yıldır benzinli araç kullanıyorum. Bunca yıl dizel tarafında neler oluyor diye de merak etmedim açıkçası. Hepimiz biliyoruz ki dizelin hem sıkıştırma oranından hem de yakıt fiyatından dolayı ekonomik olması dizel araç fiyatını etkiledi. Ancak son zamanlar bu yakıt rakamlarının neden kafa kafaya geldiğine baktığımda garip bir durumla karşılaştım. Forbes'teki bir makale 1994'ten 2018'e kadar benzin/dizel fiyat oranını grafiğe dökmüş. Ayrıca dizeldeki fiyat artışının nedenlerini de açıklıyor. Beni şaşırtan nokta dizelin benzini geçtiği tarihin 2004-2005'ler olması. Bugüne kadar dizelin fiyatı hep benzinden fazla olmuş.

    Uyarıyorum:Bundan sonra dizel araba almayın!

    Makaleden anladığım kadarıyla, bunda en önemli faktör dizeldeki sülfürün doğaya ve insan sağlığına zararı (asit yağmurlarına neden olması ve insanda solunum yetmezliği etkisi). 1990'lardan itibaren çeşitli kısıtlamalar getirilmiş. Örneğin düşük yoğunluklu sülfür içeren dizel (ULSD) şartları başlamış. Bu kısıtlama dizel hammaddesinin çıkartılmasında veya dağıtım sonrası filtrelenmesinde maliyetleri arttırıyor. Yıllar geçtikçe de kısıtlamalar her alana yayılıyor. Örneğin bizim gibi ülkelerde halen ULSD kısıtlaması yok. Özetle ucuz dizel kullanıyoruz.

    Dizel üretimi ve dağıtımı yapan işletmelere 2020 başında Uluslararası Denizcilik Organizasyonu önemli bir kısıtlama getiriyor. Tüm denizcilik alanında ULSD şart olacak. Kabaca günlük 3.5 milyon varil hacminde olan yoğun sülfüre dayalı dizel ticaretine bir darbe bu.

    Gidişat bu işletmelerin ULSD standartına dönüşmeye zorlayacak. Bu geçiş ise uzun vadede yoğun sülfürlü dizel kullanan bizim gibi ülkeleri bir çıkmaza sokacak gibi görünüyor. Yani deniz bitti kara göründü demek yanlış olmaz.





  • yahu ne olacak millet dizeli bıraksın, benzinli araca yönelsin ardından benzinli ile dizel arasında 20.000 TL fark olur, benzinli daha pahalı olur.
    her şey arz / talep meselesi, siz boşuna zannetmeyin hükümet ve otomobil sektörü kafa kafaya verip, halk ve kamu yararına çözüm aramıyorlar, sağınıza solunuza iyice bakıyorlar daha yolunacak tüyünüz var mı diye.
  • şimdi dizele 20000TL fark verip, "nolacak yaw 3 yılda amorti ederim" diyenlere nooldu? 2. elde zaten o fark yok onu geç baştan.
  • Acil Stop kullanıcısına yanıt
    Bunun psikolojık boyutu vqr.aynı mesafeyi benzer sürüş (orta düzeyde performans) tablosu ile benzinli aracla 150 tl katederken dizel ile 80 tl civarına gidebiliyorsun.bu da psikolojık olarak etkiliyor insanı. Not: benzinli arac kullanuyorum ve bastıgım zaman rahatsız oluyorum cok yakmasından.aractan keyif alamıyorum .dizel candır keşke fiyatı uygun olsa da dizel araç alabılsek

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ben mi okuduğumu anlamıyorum millet mi yanlış yazıyor anlamadım. En beğenilen yorumda "Dizel yakıtları benzinin yarısına dahi düşse bizim ülkemizde dizel araç fiyatları düşmez, tam tersine benzinli araç fiyatları artar." dizel yakıt benzinin yarısına düşse dizel araç fiyatları neden düşsünki zaten. Dizel daha fazla talep görür. Diğer başka bir yorumda "Beni şaşırtan nokta dizelin benzini geçtiği tarihin 2004-2005'ler olması. Bugüne kadar dizelin fiyatı hep benzinden fazla olmuş." 2004-2005 e kadar dizel mi pahalıymış benzinli mi? Bugünden kastın içinde bulunduğumuz tarih mi?



    Yazdıklarınızı bir kez daha okuyup öyle gönderin mesajları.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • croonk C kullanıcısına yanıt
    Turbo benzinli bir aracın 7 litre yaktığı ortalama performanslı bir sürüşte aynı ağırlıktaki dizel bir araç 5 litreden aşağıda tüketemez. Bu da dizel araç kullanıcılarının 100 km'de 14 TL kâr edebileceği anlamına gelir. Sıfır araç alırken aradaki 20-30 bin TL'lik farkı kaç km'de kapatabileceklerini buradan hesap edin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Acil Stop -- 21 Kasım 2018; 13:45:53 >
  • bu konuyu niye bu kadar dert ettiniz ki? alan alır, almayan almaz. başka derdiniz mi yok?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dizel araç satışında sadece ticari amaçlı satışlar yapılmalı bireysel kullanıcılara benzin yada hybrid olmalı... Bu dünyada bir biz yasamayacagiz gelecek nesilleride düşünmek gerekli

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.